oyunun dinamiğini biraz açıklamaya çalışayım; birkaç basit nokta şunlar:

- dota'da sarı artıyı saymazsak üç çeşit yetenek var. birincisi, koridorunuzda karşı tarafa tehlike arzedebilecek/karşı tarafın tehlike gücünü azaltabilecek skiller. mesela storm bolt, waveform, shadowraze gibi ofansif veya shadow word, death coil gibi defansif olabilen büyüler. bu tip yetenekler oyun başında koridor mücadelesinde son derece verimli oldukları için direk sona dayanmalıdır. ikincisi, critical strike, damage aura ya da armor bonus gibi milletin sert vurmaya başladığı zamanlarda önem kazanacak yetenekler, bunlar oyun ortasına ya da sonuna bırakılmalıdır. üçüncüsü oyunun başında ayrı, sonunda ayrı önem arzeden, gücünü hep koruyan yetenekler, meat hook, swap gibi, bunlar genelde ilk tip yeteneklerle beraber puanlanılır, yokluklarında sarı artı gidilir. tek hero üzerinden, rikimaru'nun blink strike'i birinci tipe, backstab'i ikinci tipe ve smokescreen'i üçüncü tipe örneklendirilebilir.

- bu oyunda dayak yemek inanılmaz kolaydır ve önemli olan dayağın geldiğini anlamak/dayaktan kaçabilmektir. bunun için tecrübeli olmanız ve oyunu okuyabilmeniz işe yarayabilir ama şart değildir, işi gerçekten garantiye almanın yolu "görüş" ve "konumlanma"dır. düşmanın gelebileceği noktaları en aza indirmeniz ve kaçabileceğiniz ya da fake atabileceğiniz bir çıkış noktasına yakın durmanız gerekir. bunun yanı sıra ekranınızın nereye odaklandığı da önemli, mesela koridorda karşılıklı farmlamaya çalıştığınız düşmanla kendinizi aynı ekran içerisine alarak oynamak kesinlikle koridor hakimiyetinizi artırır ve tepkilerinizi hızlandırır. düşmanları kontrol etmek için sadece minimap'i kullanın, çünkü ekranınızı nereye odaklarsanız odaklayın bir kör noktanız olacaktır ve düşman buradan gelebilir (ya da direkt yanınıza blinklenebilir) dolayısıyla ekranı kendinizde tutmanız daha sağlıklı tepki vermenizi sağlar. kaçarken her zaman (buranın altını çiziyorum) ekranınız kaçmaya çalıştığınız yerde değil kendinizde olmalı. hal böyle olunca yürüme komutlarını çok sayıda ve kısa mesafelere vermek zorundasınız. bunu yaparken de nerden kaçacağınızı minimap'e bakarak kestirmelisiniz.

- üstte belirtilen dinamiği kavramaya başladığınızda bunu bir saldırı taktiği olarak da kullanın, çünkü saldırı altında nasıl düşündüğünüzü (dolayısıyla rakibinizin nasıl düşüneceğini), aynı durumda siz olsanız nerelerden saldırı bekleyebileceğinizi ve nerelere sapmak isteyeceğinizi biliyorsunuz, bunu hem yalnız rakibe kumpas kurmak için hem de peşinize takılan rakip heroları kendi takımınıza çekmek için kullanın. öyle ki bir süre sonra 1'e 3 kaldığınız durumlarda rakibin üstüne yürümenin onları püskürtebileceğini göreceksiniz, psikolojik ataklar sandığınızdan daha da önemli, kendinizi tanıdıkça bunları kullanın.

- creeplere otomatik saldırmayın. son vuruş (last hit) yapın, ve kendi creeplerinizden de öldürebildiklerinizi öldürün (deny). bu kesinlikle öldürdüğünüz hero sayısından daha önemlidir. kuleler de aynı şekilde, kesinlikle o 10 saniyelik efor kazanacağınız yaklaşık +300'e (hatta rakibinizin deny yapma olasılığı varsa +500'e) değer.

- (hatırlatan: upland prince) creep kandırma hadisesini bilin. creepler sadece "doğduktan sonra karşıya koş önüne gelene saldır" şeklinde kodlanmamıştır. örneğin başka bir ünite tarafından saldırılmayan bir creepe saldırmak o creepin size saldırmasına sebep olur. özellikle bu iki madde çok önemli: creeplerin yakınında (500 aoe) karşı takımın -herhangi- herosuna saldırmak (haritanın herhangi bir yerindeki hero olabilir bu), ya da düşman creepleriyle düşman kulesi
arasında kalacak şekilde kuleye saldırmak creep bölüğünün topluca size saldırmasına neden olur. dolayısıyla eğer rakip herosu siz ona saldırmadan size saldırırsa, sizin creepler ona, düşman creepler de sizin creeplere (heroya saldırdıkları için) saldıracaktır. bu durumda siz ona saldırı komutu verdiğinizde hiçbir creep size saldırmaz. (ekstra not: skillerin creepleri size saldırtmadığını hatırlamak gerekir, ama autocast yapılabilen skillerde autocasti kapatmanız gerekir. mesela silencer'ın glaive of wisdom'unu autocast yapmadan düşmana atmak creepleri kışkırtmaz.)

- 2 almak için 5 vermeyin. kule veya first blood almak için ölmeyi kar zannetmek yapılan en klasik hatalardandır, ölümünüzün size kaybettireceği şey sadece ölümden giden gold değil aynı zamanda respawn oluncaya kadar geçen zamanda kazanabileceğiniz golddur. karşı taraf size kan kusturmuyorsa ve koridorunuzda rahatsanız kesinlikle intihar saldırılarına girişmeyin.

- bütün heroları bilin, bilmekle kalmayın, çok iyi bilin böylece karşılarınıza çıktığında nasıl karşılık vermeniz gerektiğini daha iyi bilirsiniz. ayrıca bu sayede aldıkları itemlere ve oynayış tarzlarına bakarak kimin iyi kimin vasat oyuncu olduğunu tespit edip iyi olanlara yüklenebilirsiniz ki bu genelde gol getirir. "benim favori hürolarım şunla şu, hep onları oynarım" diyen adama güvenmeyin, ipiyle kuyuya inmeyin.

- yazışın. kimin hangi item alacağını öğrenin, farmlamak istediğiniz yeri gitmeden önce söyleyin, yardım isteyin, yardıma gelebilirim deyin. takım olmanın avantajı iletişim olmadan sağlanamaz, zaten oyun içi kavgaların büyük çoğunluğu bu iletişim kopukluğundan çıkıyor. ama uyarı gelmeden gang yiyebilecek kadar odun olmayın, "niye yok demediniz" diye ağlamayın, hiç yazışmadan spontone atak geliştirebilecek kadar uyanık olun, "hacı saldrdgnı görmdim bn yhaaa" lafını sarfeden insanla gerekirse arkadaşlığınızı gözden geçirin.

- oyun başında iki saniyede kızartılmamak için hp'nizin hızlıca belli bir noktaya çıkarılması gerekir, bu genellikle 1000, 1100'dür. bu sayıyı karşınızdaki heroların ortalama kötülükteki bir senaryoda skilleri üstünüze boşaltarak ne kadar hp götürebileceklerini kabaca hesaplamanız sonucu çıkartabilirsiniz. aynı zamanda size ne kadar öncelik vereceklerini de hesaba katın, aklı başında bir takım en sağlam can yakan büyülerini (misal, finger of death) anub'seran gibi can sıkan elemanlara kombo halinde yerleştirir. genel kanının aksine illa vanguard alacaksınız diye birşey yok, onun yerine birkaç bracer almak ya da sadece vitality booster'ı alıp ileride değişik bir iteme dönüştürmek için olduğu gibi bırakmak çoğu zaman daha iyidir

daha kompleks noktalara değinirsek;

- dota sıcak çatışmadan önce hazırlanma fazının kısa sürmesi amaçlanan oyundur. her versiyonda gelen değişiklikler, kritik örnek vermek gerekirse aegis'in tek charge'a düşmesi veya kulelerin zayıflatılması bunu apaçık göstermektedir. hızlı davranıp ve doğru taktiği uygulayıp karşı tarafı bitirmediğiniz sürece oyunun kaderini yetenek veya şanstan ziyade oyun sonunda öne geçen (late game) herolar belirleyeceği için adam gibi bir dota oyunu 60 dakikadan uzun sürmez, hatta 30.dakikaya kadar biterse lezizdir, denebilir. o yüzden; karşı tarafın base'ine girebilecek üstünlüğü ele geçiren takım "hadi beyler rosh" dememeli, "girmeyin biraz kasalım ya" diye çemkirip para derdine düşmemelidir. ilk 40 dakika ormandan çıkmamak seviyeli insanların olduğu bir oyunu piç ettiği gibi takıma düşündüğünüzden daha fazla zarar vermektedir. takımı taşıma rolünü üstlenen (carry) elemanın doğru düzgün item alma süresi 20. dakikayı geçiyorsa taktikte zaten bir yanlışlık var demektir.

- takımı taşıma rolünü üstlenen adam demişken, dota'daki çoğu hero oyun başında karşı tarafı bertaraf etme ve carry'e zaman kazandırma rolünde olduğu için kişisel takıldıkları her saniye takımlarına zarardır. bunların para geliri gangler ve koridorda kaldıkları kısa müddet boyunca iyi mouse hakimiyeti (micromanagement) ve rakiple teması iyi kurmalarıdır, orman değildir, boş koridorlar da değildir. mesela elinizde bir lich varsa gerekirse boots of speed, mekansm, birkaç bottle ve ward ile oyun sonuna kadar devam edebilme fedakarlığını gösterebilmelisiniz zira elinize geçen her iyi eşya carry'nin kaybı, karşı takımın kazancıdır.

- yukarıdaki durumun tam tersi ise carry için geçerlidir. şundan matematiksel olarak eminim ki carry olarak farklı bir koridora gitmeniz, orada triple kill alsanız bile eğer orada kalmayıp dönecekseniz, koridorunuzda (ya da ormanda) kalıp creep farmlamanızdan daha kazançlı değildir. yani kısacası son vuruşa abandığınız zamana creep kill > hero kill olacaktır. elinizden geldiğince boş ve risksiz koridorları doldurmanız ve güvenliğinizi herşeyin önünde tutmanız gerekir. ta ki oyuna ciddi etki edebilecek seviyeye gelene kadar.

- bir takımda üç dört tane carry varsa önünüzdeki bir buçuk saat içinde eğlenebilmek gibi beklentilere girmeyin.

- karşı tarafı komple sildikten sonra çıkıp "rosh" demeyin. karşı takımın müdahale edememesi sizin donu yırtık mahalle çocukları gibi roshana koşmanızı gerektirmez. takımın önceliklerini unutmayın.

- eğer organize bir takımda oynuyorsanız boots of travel > power treads yani manevra kabiliyeti > atak gücü. teleportation yeteneği kesinlikle oyundaki en güçlü taktiksel silahlardan biri. insanların herkesin malı kendine modunda takıldıkları oyunlarda ise ikisi arasında tercih duruma göre yapılır, ama o tip oyunlar genelde istatistik olarak incelenmeyecek kadar amatörce geçer.

- item seçimi çok önemli. sizde eksik olanı tamamlamaya çalışmayın, bu genellikle amaçsızca oynayanlar tarafından yapılır. takımınıza ve karşı takıma bakarak hangi rolü üstleneceğinizi baştan belirleyin ve o yönde işinize yarayacak eşyaları edinin. herşeyden biraz biraz veriyor hem hızlı koşarım diye ona buna sange & yasha alan kişi gerçekten itici kişilikli bir insandır. çok sıkıştığınız durumlarda "daggoth olsa ne yapardı" diye zihninizi sorgulamaktan çekinmeyin.

- kesinlikle rakibinizin ilk sıra (tier 1) kulelerini erken indirmeyin. bu kuleler rakip creepleri sizin hatta yakın tuttuğu için rakip sahasına girmeden farmlamanızı sağlar. kuleleri erken indirmemenin yolu da kendi creeplerinizi denylama ve rakip creepleri indirme hızınızı dengelemek ve creepleri ittirecek hareketlerden kaçınmaktır. (en basidinden o ring of basillus'u creeplere kapatın, alana vuran büyüleri creeplere atmayın)

- dotayı kesinlikle, ama kesinlikle stres atmak için oynamayın. sadece daha fazla gerilirsiniz.

- arkaplanda şarkı dinliyorsanız bunlar dikkat dağıtmayan, motive eden cinsten olsun. ritmi sürekli değişmeyen, slow da olmayan, sözsüz veya az söz içeren müzikleri tercih edin. şarkılar oyun performansınızı -20% ve 40% arasında değiştirir.

aklıma gelenler şimdilik bu kadar.

özetle: ağırlık verilmesi gereken noktalar => koridorda üstünlük sağlamak/maksimum geliri elde edecek şekilde vakit harcamak/takımın çıkarını gözetmek/boş yere ölmekten kaçınabilmek, en nihayetinde oyunu hızlı sonlandırabilmek ve bunların hepsini yaparken omurgalı canlıya insan sıfatını kazandıran ölçülerin dışına çıkmamak.

eğer bunları başarabilirseniz dota'dan daha fazla keyif alabileceğinize, galibiyet oranınızın artacağına ve online ortamlarda insanlarla çok ters düşmeyeceğinize, daha az yaş kaç, adres ver geliyorum ve yiyosa ws atak ile karşılaşacağınıza garanti verebilirim.

  Desin by Murat